Ana içeriğe atla

Boşluk

       


Boşluk


herkes birbirine yokuştur, züleyha.
sana yokuş olana sen
düzlük oldun.
kendi yolunda ona yollar açtın.
ama sen
ama sen
dağ gibi bir yokuşu tek başına çıktın.

kandırıldın züleyha
ama yılmadın.
çıktın en sevdiğin pencereye
-seni seviyorum, diye bağırdın!
sonra
usulca çiçekleri suladın
pencereyi kapattın.

-ama seni yokuştan aşağıya nasıl attığını unutmadın-

dikenlerle dolu bir gül
bahçesine geldin,züleyha.
bir hevesle.
gözlerinin içine bakarak
her şey güzel olacak, dediydi
inandıydın, sen de.
kandırıldın, züleyha
ama yılmadın.
çıktın en sevdiğin pencereye,
-seni seviyorum lan! diye bağırdın.
sonra usulca çiçekleri suladın
pencereyi kapattın
bu sefer ağladın.

-ama seni o dikenlere nasıl ittiğini unutmadın-

her şeyi tek tek unutup
züleyha,
her şeyi tek tek unutup
girdin koluna ve çıktın bir yolculuğa.
uçurumun kenarına gittiniz
denizi ve birbirinizi seyrettiniz.
ne de güzel bakıyordun,züleyha
ne kadar sevgi dolu
ve ne kadar içten

sen yine bakışlara aldandın
ve kandırıldın,züleyha
evet!
evet,evet!
yine kandırıldın.

-ama seni o uçurumdan nasıl ittiğini unutmadın-

evet,kandırıldın züleyha
ama yılmadın.
çıktın en sevdiğin pencereye
-seni seviyorum,diye
fısıldadın kısık bir sesle
sonra usulca çiçekleri suladın
pencereyi kapatmadın
kendini pencereden
bir boşluğa bıraktın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlı Hukukunda Evlenme ve Boşanma

1.       İSLAM’DA EVLENME VE NİŞANLANMA    İslam aile hukuku genel olarak ‘’ahval-i şahsiye’’ –yani şahısların hukuki varlıklarıyla ilgili olan hukuki halleridir- diye ifade edilmektedir. Bu ‘’ahval-i şahsiye’’ deyiminin ise anlam yelpazesi oldukça genişti.  Evlenme, velayet, boşanma vs. gibi konuları içinde barındırırdı. İslam hukukunda evlenmeyi ifade etmek için kullanılan terim ‘’nikah’’ idi. Kelime anlamı ise cinsi münasebet idi. Nikah ise bu cinsi münasebeti meşru kılıyordu. İslamiyet’te evlenmenin klasik tarifi ise erkeğin yanında duran bir tarifti. Şöyle ki Roma hukukundan bu yana evlenmek, karı koca arasında hayat ortaklığını ifade ederdi. Fakat kilise bu yorumu yani evlenmeyi, eşlerden, her birine diğerinin vücudundan faydalanma hakkı olarak değiştirmişti. Klasik İslam evlenme tarifi de işte böyleydi. Hatta İslam’da kadının erkeğin vücudu üzerinde herhangi bir hakka sahip olması söz konusu bile değildi. Bu anlayış yalnızca Hanefi mezhebin...

Ali Şükrü ve Topal Osman Olayı I

       Ali Şükrü Bey ve Giresunlu Osman (Topal) Ağa. Biri TBMM’nin içerisindeki İkinci Grubun önemli sözcüsü ve sert muhalifi diğeri ise Mustafa Kemal Paşa’nın Koruma Birliği Komutanı. Lozan’ın kesintiye uğradığı ve Meclis’te sert tartışmaların yaşandığı 1923 yılının Mart ayında, Ali Şükrü Bey’in aniden ortadan kaybolması yaşanan tartışmaları daha da körüklemişti. Olay, Ali Şükrü Bey’in 27 Mart 1923 tarihinde Meclis’e gitmek için evinden çıkması ve bir daha eve dönmemesiyle başlamıştı.      İkinci Grubun önemli sözcüsü kaybolmuştu ve bunu ilk fark eden ise, kardeşi Bahriye Daire Reisi Yarbay Şevket Bey olmuş ve icâleten Başvekil Rauf Bey’e bildirmişti. Şevket Bey, Ali Şükrü Bey’in en son Karaoğlan Çarşısı köşesindeki Kuyulu Kahve’de otururken, yanına gelen Topal Osman Ağa’nın Muhafız Bölük Kumandanı Mustafa Kaptan’la birlikte gittiklerinin görüldüğü bilgisini vermişti. Rauf Bey aralarındaki konuşmayı ise anılarına şöyle yazmıştı: ’’Lozan’da müza...

Oryantalizm Üzerine III

3.Alexander William Kinglake’in Seyahatnemesi 3.1. Doğu’ya Bakışı      Alexander William Kinglake, 1844 yılında Eothen adlı seyahatnamesini yazmıştı. Bu Seyahatnamesini besleyen şey ise ‘’Doğu’’ya yapmış olduğu seyahat idi. Burada görmüş olduğu günyayı figüratif bir şekilde anlatmayı tercih etmişti.      İngiltere’den çıkıp İstanbul’a gelen Alexander William Kinglake’nin seyahat güzergahı ise şöyleydi: ‘’Truva, İzmir, Anadolu Toprakları, Şam, Gaza, Kudüs gibi daha çok Osmanlı topraklarını kapsıyordu. İşte buralara yaptığı yolculuk anılarını ‘’Eothen’’ adlı seyahatnamesinde toplamıştı. Bu yolculuk bir nevi hem zorunluluktu hem de merak meselesiydi. Öyle ki o dönemde Avrupa’da önemli bir yer edinmiş erkeklerin en az bir kez Doğu seyahati yapması alışıldık bir durumdu. Schiffer’in verdiği bilgilere göre Viktorya döneminde İngiliz seyyahlarının büyük çoğunluğu yukarı orta tabaka insanlarından oluştuğu doğrultusundaydı.    ...