Bir Aşkın Üzerine Düşerken I. tutunmak için bir dal dahi bulamamak. hınçla dolu ellerim bilmem kimin yüreğine çarpacak. bir yağmur, bir bulutsa üstümde gezinen o şey istemem rahatımı kaçırır yabancı gölgeler, kendi gölgemle bile rahat edemezken ben, şimdi açıp bu kapıdan gitmek istercesine seslenişlerim, hangi yüreğe çarpıp da kendine bir yer bulacak. bilirim bulmaz artık seslerim kendilerine bir sığınak anlamıştım, yırtılmıştı içim iğnelerin ve ipliklerin olmadığı bir çağda kim gelip de dikecekti söküğümü. yırtılmıştı, görüyordun kanlanmıştı artık üzerimdeki gömlek kanlanmıştı ellerim, sesim kanlanmıştı seslenmekten bir söküğü dikemedim diye diye yürüdüm yürüdüm ellerinin üstünde, parmak uçlarında yüzünü dolaşmaya vaktim kalmamıştı inceleyememiştim o narin yerlerini kuşlar havalanırdı göğüslerini görünce senin seslerim kanlanmıştı, kanlamıştı artık o...