Ana içeriğe atla

Birhan'a Yakarış

               


 Birhan'a Yakarış

hiçbir cümle açıklamıyor artık beni
bir pencereden uzakları izlemenin
burukluğu ve kırgınlığı var üzerimde
tüm çemberlerin dışında kaldım ben.
yazıyorum bu şiiri de dışında kaldığım çemberden.
bir tufan ki içimde dinmek bilmiyor
ne öldürüyor ne sürüklüyor.

bu da geçer dediğim ne varsa geçmedi.
hepsini yastığımın altından her gece,
itinayla her gece, çıkardım.
ve gözlerinin içine baktım
ağladım. bağırdım. çığlık attım.
ama duyulmadım.
dedim ya ben o çemberin dışında kaldım.

hiçbir şiir ağlayamaz artık beni
çünkü ağlayacak çanaklar kurudu,biliyorsun.
o acı suyu içtiğimden beri
iyi değilim, görüyorsun.

kapının eşiğinde bıraktın beni, dediydim
ne içeri girebildim ne de bir adım ileri gidebildim
yıllardır orada yaşadım ve seni de orada yaşattım.
ama ben çok yıprandım.

evrenin en büyük çölü içimde
oluştu, bak.
içimde çıkan yangını bastıramadım.
bahsettiğim o acı suyu içtiğimden beri daha çok yandım
kendimi o yangından kurtaramadım.

sağlam adımlarla yürüdüğümüzü sandım,
bakın, bir duvar buldum kendime
bakın, nasıl da eğri eğri yürüyorum önünüzde,
bakın, dayanağım, sırtımı yaslayacağım biri var demiştim,size
o duvar gözlerinizin önünde üzerime yıkıldı işte.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlı Hukukunda Evlenme ve Boşanma

1.       İSLAM’DA EVLENME VE NİŞANLANMA    İslam aile hukuku genel olarak ‘’ahval-i şahsiye’’ –yani şahısların hukuki varlıklarıyla ilgili olan hukuki halleridir- diye ifade edilmektedir. Bu ‘’ahval-i şahsiye’’ deyiminin ise anlam yelpazesi oldukça genişti.  Evlenme, velayet, boşanma vs. gibi konuları içinde barındırırdı. İslam hukukunda evlenmeyi ifade etmek için kullanılan terim ‘’nikah’’ idi. Kelime anlamı ise cinsi münasebet idi. Nikah ise bu cinsi münasebeti meşru kılıyordu. İslamiyet’te evlenmenin klasik tarifi ise erkeğin yanında duran bir tarifti. Şöyle ki Roma hukukundan bu yana evlenmek, karı koca arasında hayat ortaklığını ifade ederdi. Fakat kilise bu yorumu yani evlenmeyi, eşlerden, her birine diğerinin vücudundan faydalanma hakkı olarak değiştirmişti. Klasik İslam evlenme tarifi de işte böyleydi. Hatta İslam’da kadının erkeğin vücudu üzerinde herhangi bir hakka sahip olması söz konusu bile değildi. Bu anlayış yalnızca Hanefi mezhebin...

Oryantalizm Üzerine I

1. Chateaubriand’ın Doğu’ya Seyahati 1.1. Doğu’ya Bakış      19. yüzyıldan itibaren oryantalizm ve seyahatnamelerde ‘’Doğu’’ siyasi bir anlam kazanmıştı. Genel olarak ‘’Doğu’’, ‘’Batı’’nın gözünde, ‘’öteki’’nin yaşadığı, bolluk ve beraket ülkesiydi. [1] Hz. İsa’nın doğduğu, Hıristiyanlığın yayıldığı ve Hz. İsa’nın Romalılarca çarmıha gerildiği   ‘’kutsal toprak’’tır. Doğu’ya seyahat eden her seyyah yolculuğunu ölümsüzleştirmek ve evde kalanlarla paylaşmak istemişti. 19. Yüzyıl Fransız yazarı, politikacı ve diplomat olan François Rene de Chateaubriand da seyahatname yazmış ve ‘’Doğu’’ya çok farklı bir gözle bakmıştı. Bu seyahatnamesini yazmak için 1806-1807 yılları arasında, Paris’ten Kudüs’e, Mora, Yunanistan, Ege Adaları, İzmir, İstanbul ve son olarak Doğu’yu kapsayacak yolculuğa çıkmıştı. [2] Chateaubriand, yaptığı bu doğu seyahatine dair gözlem ve izlenimlerini Paris-Kudüs yolculuğu adlı eserinde toplar.      Bu eser üç cilt halind...

Oryantalizm Üzerine II

2. Bir Lady’nin Doğu Seyahati 2.1. Lady Montagu ve Türk Hamamı Lady Montagu, Batılı seyyahlar arasından kendisine ayrı bir yer edinmeyi başarmış bir seyyahtı. Bu başarısını da şüphesiz Osmanlı İmparatorluğu’nu kendinden önceki erkek seyyahlardan daha farklı yorumlamasıyla olmuştu. Türkiye Mektupları ’nda şöyle diyecekti: ‘’Sıcak su kaynakları ile ünlenen Sofya’da en çok dikkatimi çeken şey hamamlardı.’’ [1] Lady Montagu, mektuplarında gittiği güzel bir hamamı tasvir etmişti. İlk bölümde hamamın giriş kapısını ve orta yaşın üstünde, güler yüzlü birileri tarafından karşılandığını, ikinci bölümde sıcak ve soğuk su çeşmelerinin bulunduğunu ve kadınların mermerlere uzanarak yattığını üçüncü bölümde de buhar ve kükürtlü suların varlığından bahseder. Fakat Lady Montagu seyahat elbiselerinin üzerinde olması sebebiyle banyo yapamamıştır. Hatta kadınların kendisine soyunması ve banyo yapmaları için ısrar da etmişlerdir. Lady banyo yapamamasının nedenini de kocasının izni olmadan beline bağlad...